Nasrettin Hoca Fıkraları
+4
bekob
fergie
empty
Safak
8 posters
2 sayfadaki 4 sayfası
2 sayfadaki 4 sayfası • 1, 2, 3, 4
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Birgün, Nasrettin Hoca, camide bir vaaz veriyordu. Cemaatten bir kımının esnediğini ve bir kısmının uyukladığını farketti. Bunun üzerine şöyle konuşmaya başladı:
-Bir sabah, Akşehir'den dışarı çıkmıştım. Çayın kenarında dört ayaklı ördekler su içiyorlardı...
Dört ayaklı ördek sözünü işiten cemaat, gözlerini açarak Nasrettin Hoca'yı dikkatle dinlemeye başladı. Bunun üzerine Nasrettin Hoca:
-Yahu!... Siz nasıl adamlarsınız. Deminden beri size vaaz ediyorum, uyukluyorsunuz da, kuyruklu bir yalan uydurunca hepinizin gözleri açıldı...
-Bir sabah, Akşehir'den dışarı çıkmıştım. Çayın kenarında dört ayaklı ördekler su içiyorlardı...
Dört ayaklı ördek sözünü işiten cemaat, gözlerini açarak Nasrettin Hoca'yı dikkatle dinlemeye başladı. Bunun üzerine Nasrettin Hoca:
-Yahu!... Siz nasıl adamlarsınız. Deminden beri size vaaz ediyorum, uyukluyorsunuz da, kuyruklu bir yalan uydurunca hepinizin gözleri açıldı...
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Nasreddin Hoca abdest alirken, bir ayagina su yetmemis. Namaz kilarken de bir ayagini yukar kaldirarak namaz kilmis. Bunu gören cami cemaati :
-Hocam bu nasil namaz? diye sormus.
Nasreddin Hoca :
-Bir ayaği abdestsiz namaz, diye cevap vermis.
-Hocam bu nasil namaz? diye sormus.
Nasreddin Hoca :
-Bir ayaği abdestsiz namaz, diye cevap vermis.
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Hocanın eşeği ölmüş. Kapının eşiğine oturmuş, hüngür hüngür ağlıyormuş. Bir komşusu yaklaşarak:
-A Hoca! Geçende karın öldü, ağlamadın. Bir eşek için ağlamak sana yakışır mı?
-Nasıl ağlamam! Karım ölünce eş, dost hepiniz etrafımı aldınız, üzülme biz sana daha iyisini buluruz dediniz. Ama biri çıkıp da; Hoca ağlama, sana daha iyi bir eşek alırız demedi!!!
-A Hoca! Geçende karın öldü, ağlamadın. Bir eşek için ağlamak sana yakışır mı?
-Nasıl ağlamam! Karım ölünce eş, dost hepiniz etrafımı aldınız, üzülme biz sana daha iyisini buluruz dediniz. Ama biri çıkıp da; Hoca ağlama, sana daha iyi bir eşek alırız demedi!!!
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Bir gün Nasreddin Hoca sehire gelip, bir arkadasiyla birlikte handa kalmis. Gece yarisi arkadasi sormus :
-Hocam, uyudunuz mu?
-Buyurun birsey mi var?
-Biraz borç para isteyeyim demistim.
Nasreddin Hoca derhal horlamaya baslayip:
-Ben uyuyorum! demis.
__________________
-Hocam, uyudunuz mu?
-Buyurun birsey mi var?
-Biraz borç para isteyeyim demistim.
Nasreddin Hoca derhal horlamaya baslayip:
-Ben uyuyorum! demis.
__________________
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Nasreddin Hocanın bir gün karısı
ölmüş.Bir ay sonra kocası ölmüş dul
bir kadınla evlenmiş.Evlendiği kadın Hoca ya sürekli eski kocasını anlatıyormuş.Yine bir gün
yatakta kocasını anlatıyordu.İşte
benim kocam şöye yapardı,böyle yapardı...Hoca sinirlenmiş ve kadına bir tekme atmış ve kadınyere düşmüş.Kadın sormuş aman
hoca niye attın beni.Hocanında cevabı hazır:eee yatakta bi sen yatıyosun bi ben bide eski kocan
üçümüz sığamadık sende düştün..
ölmüş.Bir ay sonra kocası ölmüş dul
bir kadınla evlenmiş.Evlendiği kadın Hoca ya sürekli eski kocasını anlatıyormuş.Yine bir gün
yatakta kocasını anlatıyordu.İşte
benim kocam şöye yapardı,böyle yapardı...Hoca sinirlenmiş ve kadına bir tekme atmış ve kadınyere düşmüş.Kadın sormuş aman
hoca niye attın beni.Hocanında cevabı hazır:eee yatakta bi sen yatıyosun bi ben bide eski kocan
üçümüz sığamadık sende düştün..
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Hocanın bir gün subaşıya işi düşmüş. Adam haraç ve rüşvet yiyen biriymiş. Hoca fakir, ne yapsın. Bir çömleğe toprak doldurmuş ve üstüne bal sıvamış. Gitmiş işini görmüş, ilamını almış, memnun. Ertesi gün kapısında bir adam bitmiş:
-"Hoca demiş, subaşı ilamda bir kusur etmiş. Geri istiyor..." Hoca yutar mı:
-"Kusura bakmasın evlat", demiş. "Kusur ilamda değil çömlekteydi
-"Hoca demiş, subaşı ilamda bir kusur etmiş. Geri istiyor..." Hoca yutar mı:
-"Kusura bakmasın evlat", demiş. "Kusur ilamda değil çömlekteydi
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Bir gece hoca karısı ile konuşurken...
Bir gece hoca karısı ile konuşurken şöyle demiş :
“Yarın hava yağmurlu olursa oduna, açık olursa tarlaya gideceğim.”
Karısı çıkışmış :
“Efendi inşallah de!”
Hoca hiddetlenmiş :
“Niçin inşallah diyeyim hatun? İki işten biri mutlaka olacak, ya o, ya bu!”
Ertesi gün hava yağmurlu olduğu için ormana gitmek üzere sabahleyin erkenden evden çıkmış, biraz gittikten sonra yolda bir sipahiye rast gelmiş. Atın üzerindeki sipahi seslenmiş Hoca ‘ya :
“Bana bak baba! Filan köye nerden gidilir?”
Hoca da ilgisiz bir tavırla cevap vermiş :
“Bilmem!”
Sipahi yoluna devam etmek isteyen Hoca ‘yı bırakmamış ve kamçıyla birkaç defa şiddetle vurduktan sonra bağırmış :
“Seni gidi hain herif seni! Bilmezsin ha! Çabuk düş önüme! Sen beni ta o köye kadar götüreceksin!”
Hoca bu emri yerine getirmezse başına neler geleceğini düşünerek sipahinin önüne düşmüş ve hayli uzakta bulunan köye kadar götürmüş. Fakat vakitte bir hayli geç olduğu için artık ormana gidememiş, doğruca evine gelmiş. Kapıyı çalınca karısı içerden seslenmiş :
“Kim o ?”
Hoca da suçlu suçlu karşılık vermiş :
“İnşallah benim hatun, aç kapıyı!”
__________________
Bir gece hoca karısı ile konuşurken şöyle demiş :
“Yarın hava yağmurlu olursa oduna, açık olursa tarlaya gideceğim.”
Karısı çıkışmış :
“Efendi inşallah de!”
Hoca hiddetlenmiş :
“Niçin inşallah diyeyim hatun? İki işten biri mutlaka olacak, ya o, ya bu!”
Ertesi gün hava yağmurlu olduğu için ormana gitmek üzere sabahleyin erkenden evden çıkmış, biraz gittikten sonra yolda bir sipahiye rast gelmiş. Atın üzerindeki sipahi seslenmiş Hoca ‘ya :
“Bana bak baba! Filan köye nerden gidilir?”
Hoca da ilgisiz bir tavırla cevap vermiş :
“Bilmem!”
Sipahi yoluna devam etmek isteyen Hoca ‘yı bırakmamış ve kamçıyla birkaç defa şiddetle vurduktan sonra bağırmış :
“Seni gidi hain herif seni! Bilmezsin ha! Çabuk düş önüme! Sen beni ta o köye kadar götüreceksin!”
Hoca bu emri yerine getirmezse başına neler geleceğini düşünerek sipahinin önüne düşmüş ve hayli uzakta bulunan köye kadar götürmüş. Fakat vakitte bir hayli geç olduğu için artık ormana gidememiş, doğruca evine gelmiş. Kapıyı çalınca karısı içerden seslenmiş :
“Kim o ?”
Hoca da suçlu suçlu karşılık vermiş :
“İnşallah benim hatun, aç kapıyı!”
__________________
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Bir gün Nasrettin hocanın arkadaşlarından biri kendisine gelip; birisinin kendisini mahkemeye verdiğini bir buğday meselesi hakkında yardımına ihtiyacı olduğunu, kendisi için yalancı şahitlik yapmasını istemiş hocadan.
Hoca bu çok eski arkadaşını kıramamış ve yalancı şahitlik etmeyi kabul etmiş.
Fakat mahkeme boyunca sürekli "arpa" diyormuş buğday yerine. Kadı en sonunda sinirlenip:
- Be adam, dava buğday davası arpa değil. Neden sürekli arpa diyorsun şuna ? diye çıkışmış hocaya.
Hoca da gayet sakin:
- Efendim mesele yalan olduktan sonra buğday olsa ne farkeder arpa olsa ne farkeder...
Hoca bu çok eski arkadaşını kıramamış ve yalancı şahitlik etmeyi kabul etmiş.
Fakat mahkeme boyunca sürekli "arpa" diyormuş buğday yerine. Kadı en sonunda sinirlenip:
- Be adam, dava buğday davası arpa değil. Neden sürekli arpa diyorsun şuna ? diye çıkışmış hocaya.
Hoca da gayet sakin:
- Efendim mesele yalan olduktan sonra buğday olsa ne farkeder arpa olsa ne farkeder...
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Cimri ve de boş boğazın biri Hocaya:
Ya Nasrettin Hoca demiş demek parayı çok seviyorsun. Acaba neden ?
-Hoca cevabını yapıştırmış. Senin gibilere muhtaç olmamak için.
Ya Nasrettin Hoca demiş demek parayı çok seviyorsun. Acaba neden ?
-Hoca cevabını yapıştırmış. Senin gibilere muhtaç olmamak için.
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Hoca Nasreddin camide vaaz verir : -Sakın ola karınız, kızınız süslenip püslenip açık saçık kıyafetlerle sokağa çıkmasınlar. -Ama hoca senin kız hepsini de yapıyor, diye biri itiraz eder. Hoca da : -Ama haspaya da yakışıyor değil mi?(fora)
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Nasreddin Hoca bir gece aniden uyanır.
- Hatun, çabuk kalk. Gözlüğüm nerede, bulamıyorum?
Kadın uykulu uykulu;
- Hoca, gece yarısı niçin gözlük arıyosun?der
Hoca telaşlı telaşlı gözlüğünü takar.
- Ne demek niçin? Tabi rüyayı daha iyi görebilmek için!
- Hatun, çabuk kalk. Gözlüğüm nerede, bulamıyorum?
Kadın uykulu uykulu;
- Hoca, gece yarısı niçin gözlük arıyosun?der
Hoca telaşlı telaşlı gözlüğünü takar.
- Ne demek niçin? Tabi rüyayı daha iyi görebilmek için!
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
nasrettin hoca birgün hastalanmış.Nasrettin hoca karısına şöyle demiş:
- "git üstüne en güzel elbiselerini giy"
karısı birşey anlamamış ama hocanın dediğini yapmış.Karısı giyinip gelmiş.Hocanın karısı hocaya neden giyindiğini sormuş.Nasrettin hoca cevap vermiş:
- "eğer azrail gelirse belki seni beğenirde beni bırakır" demiş.
- "git üstüne en güzel elbiselerini giy"
karısı birşey anlamamış ama hocanın dediğini yapmış.Karısı giyinip gelmiş.Hocanın karısı hocaya neden giyindiğini sormuş.Nasrettin hoca cevap vermiş:
- "eğer azrail gelirse belki seni beğenirde beni bırakır" demiş.
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Nasrettin Hoca, bir köyde vaaz veriyormuş. Laf arasında Hazreti İsanin göğün dördüncü katında olduğunu söylemiş...
Vaazdan sonra, bir kadın Hoca ya yanaşmış :
-Hazreti İsa, orada ne yer, ne içer ?, demiş.
Hocanin tepesi atmış :
-Ey hatun, köyünüze geleli şunca zaman oldu, benim ne yiyip, içtiğimi sormazsın da, Allah ın peygamberini sorarsın!
Vaazdan sonra, bir kadın Hoca ya yanaşmış :
-Hazreti İsa, orada ne yer, ne içer ?, demiş.
Hocanin tepesi atmış :
-Ey hatun, köyünüze geleli şunca zaman oldu, benim ne yiyip, içtiğimi sormazsın da, Allah ın peygamberini sorarsın!
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Hocanın canı meyve ister dalar birinin bahçesine. Ağaca çıkar ne bulursa atıştırır. Bahçenin sahibi gelir, "ne yapıyorsun benim ağacımda" der. Hoca ben bülbülüm der. Adam: "hadi ötte bir görelim". Hoca ağzını büzerek bir takım sesler çıkarır. Adam kahka atar: "hiç böyle bülbül olurmu" der. Hoca: "bülbülün acemisi böyle öter" der.
__________________
__________________
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
nasreddin hoca bir gün ağcın altında namaz kılıyormus.ağacın tepesindede bir deli elma topluyormus ama nasreddin hoca bu deliyi görmemiş.nasreddin hoca demişki Allahım lütfen dualarımı kabul et.ağaçtaki delide demişki etmemmmmm Nasreddin hoca bir daha demiş Allahım dualarımı kabul et delide demişki etmemmm.nasreddin hocada demişki etmezsen etme zaten abdessizdim demişşş
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
bir gün bir adam,elinde bir mektup,
Der ki hocayı tutup
"Hocam zahmet ya sana,
Şu mektubu bir okusana
Açar bakarki hoca
Mektup baştan sona arapça
Şöyle bir iki evirir çevirir
Söktüremez çaresiz geri verir
Der ki başkasına okut bunu sen
Adam şaşırır: neden
"Türkçe değil bu mektup okuyamam
Yine anlamaz adam
Hocanın okuması yok zanneder
"Ayıp hoca!ayıp."der.
"Benden utanmıyorsan şundan utan
Şu başındaki koca kavuğundan!"
Hoca,kavuğunu çıkarıp uzatır
Sonra,"mademki der,iş kavuktadır;
Haydi benim düdüğüm ,giyde şunu;
Kendin oku bakalım mektubunu."
Der ki hocayı tutup
"Hocam zahmet ya sana,
Şu mektubu bir okusana
Açar bakarki hoca
Mektup baştan sona arapça
Şöyle bir iki evirir çevirir
Söktüremez çaresiz geri verir
Der ki başkasına okut bunu sen
Adam şaşırır: neden
"Türkçe değil bu mektup okuyamam
Yine anlamaz adam
Hocanın okuması yok zanneder
"Ayıp hoca!ayıp."der.
"Benden utanmıyorsan şundan utan
Şu başındaki koca kavuğundan!"
Hoca,kavuğunu çıkarıp uzatır
Sonra,"mademki der,iş kavuktadır;
Haydi benim düdüğüm ,giyde şunu;
Kendin oku bakalım mektubunu."
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Nasrettin Hoca bir gün yolun kenarında kedisini yıkıyomuş. Yoldan geçen arkadaşı hocaya:
"Hocam kediyi yıkama ölür." demiş. Hoca aldırış etmemiş ve yıkamış. Arkadaşı dönüşte Hocayı tekrar yolun kenarında görmüş. Kedi ölmüştü. Adam:
"Hocam ben size kediyi yıkamayın ölür demedim mi?" demiş. Hoca:
"Ben kediyi yıkarken ölmedi ki sıkarken öldü"
"Hocam kediyi yıkama ölür." demiş. Hoca aldırış etmemiş ve yıkamış. Arkadaşı dönüşte Hocayı tekrar yolun kenarında görmüş. Kedi ölmüştü. Adam:
"Hocam ben size kediyi yıkamayın ölür demedim mi?" demiş. Hoca:
"Ben kediyi yıkarken ölmedi ki sıkarken öldü"
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Hoca esegini kaybetmis ve ariyor, bu arada da neseli bir turku tutturmus.
Birisi kendini sormaktan alikoyamaz:
-Hoca Efendi, esegini kaybettigini herkes bilirken, turku soylemeni duymak eglenceli gorunuyor. Oysa kaybina feryat edip aglaman beklenirdi!
-Son bir umidim, aptal mahlukun su kucuk tepenin arkasinda olabilecegidir, arkadas. Eger degilse, bekle ve gor o zaman sen bendeki aglamayi feryadi!
Birisi kendini sormaktan alikoyamaz:
-Hoca Efendi, esegini kaybettigini herkes bilirken, turku soylemeni duymak eglenceli gorunuyor. Oysa kaybina feryat edip aglaman beklenirdi!
-Son bir umidim, aptal mahlukun su kucuk tepenin arkasinda olabilecegidir, arkadas. Eger degilse, bekle ve gor o zaman sen bendeki aglamayi feryadi!
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
--------------------------------------------------------------------------------
Hoca yolda bir leylek bulmuş. Almış onu evine götürmüş. Daha önce hiç leylek görmemiş. Leyleğin uzun gagası ve bacakları çok tuhafına gitmiş. Tutup bir
güzel kesivermiş onları. Sonra da yüksekçe bir yere koymuş. Karşısına geçmiş. Yaptığı işten memnun, seslenmiş:
- Bak şimdi kuşa benzedin.
Hoca yolda bir leylek bulmuş. Almış onu evine götürmüş. Daha önce hiç leylek görmemiş. Leyleğin uzun gagası ve bacakları çok tuhafına gitmiş. Tutup bir
güzel kesivermiş onları. Sonra da yüksekçe bir yere koymuş. Karşısına geçmiş. Yaptığı işten memnun, seslenmiş:
- Bak şimdi kuşa benzedin.
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Nasreddin Hoca evine sık, sık ciğer getirdiği halde bir türlü onları yemek kendisine nasip olmaz. Her seferinde hanımı :
- Kahrolası kedi ciğeri yedi.
- Hınzır hayvan ciğeri yemiş.
- Canı çıkasıca sarman kedi ciğeri aşırmış, diye bahaneler uyduruyormuş.
Bir gün dayanamamış Hoca. Hemen bir kenarda duran baltayı kapıp, mutfak dolabına yerleştirmiş. Hanımı:
- Ne yapıyorsun Hoca demiş, baltanın dolapta işi ne? Hoca cevap vermiş:
- Hanım hanım, sen bizim kediyi hâlâ tanıyamamışsın. Üç akçelik ciğere tenezzül eden hayvan kırk akçelik baltayı bırakır mı sanıyorsun?.
- Kahrolası kedi ciğeri yedi.
- Hınzır hayvan ciğeri yemiş.
- Canı çıkasıca sarman kedi ciğeri aşırmış, diye bahaneler uyduruyormuş.
Bir gün dayanamamış Hoca. Hemen bir kenarda duran baltayı kapıp, mutfak dolabına yerleştirmiş. Hanımı:
- Ne yapıyorsun Hoca demiş, baltanın dolapta işi ne? Hoca cevap vermiş:
- Hanım hanım, sen bizim kediyi hâlâ tanıyamamışsın. Üç akçelik ciğere tenezzül eden hayvan kırk akçelik baltayı bırakır mı sanıyorsun?.
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Hocanin iki karisi varmis.
Bir gün en cok hangimizi seviyorsundiye sorarlar hoca söylemek istemez.
yeni karisi:
-ikimizde göle düssek,önce hangimizi kurtarirdin? demis.
hoca eski esine, sen biraz yüzme biliyordun degil mi? der.
Bir gün en cok hangimizi seviyorsundiye sorarlar hoca söylemek istemez.
yeni karisi:
-ikimizde göle düssek,önce hangimizi kurtarirdin? demis.
hoca eski esine, sen biraz yüzme biliyordun degil mi? der.
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Bir gün Hoca ile karısı kalkmışlar.Çamaşır yıkamaya gitmişler.Bir karga :
-Gak !,dedi.Sabunu kapmış havalanmış.Hocanın karısı:
-Yetiş efendi,yetiş.Sabun gidiyor,diye bağırmış.
Hoca,karganın arkasından bakmış:
-Üzülme hatuncuğum,demiş.Baksana üstü başı kapkara.O bizden kirli.Varsın temizlensin.
-Gak !,dedi.Sabunu kapmış havalanmış.Hocanın karısı:
-Yetiş efendi,yetiş.Sabun gidiyor,diye bağırmış.
Hoca,karganın arkasından bakmış:
-Üzülme hatuncuğum,demiş.Baksana üstü başı kapkara.O bizden kirli.Varsın temizlensin.
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Nasrettin hoca bir gün köyden şehre giderken yorulmuş tarlanın kenarındaki Ceviz ağacının altında dinleneyim demiş.Şöyle bir etrafına bakınıp ağacın altına uzanmış. Ve şöyle düşünmüş.Ey Allahım gücüne sual olmaz amma,incecik kabak sapında kocaman kabak var, koskocaman ağaçta küçücük ceviz var, bu nasıl iş deyip uykuya dalmış.Ağaçtan bir ceviz hocanın kafasına düşüvermiş.Ve kafada ceviz büyüklüğünde bir şiş olmuş. Hoca hiddetle uyanmış ve Yarabbi sen en iyisini bilirsin demiş. Simdi o kabak ağaçta olsaydı benim halim ne olurdu.
__________________
__________________
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Günlerden birgün, Nasrettin Hoca,
camide vaaz verirken:
-Ey cemaat. der. allah, deveyi kanatlı yaratmadığı için hepimiz
durmaksızın, sürekli şükredelim.Yoksa damlarımız çoktan başımıza düşmüştü...
camide vaaz verirken:
-Ey cemaat. der. allah, deveyi kanatlı yaratmadığı için hepimiz
durmaksızın, sürekli şükredelim.Yoksa damlarımız çoktan başımıza düşmüştü...
Geri: Nasrettin Hoca Fıkraları
Bir gün Nasrettin Hoca ya arkadaşları şaka yapmak istemişler.Nasrettin Hoca ya
-"Hoca Dünya nın merkezi neresidir" diye sormuşlar.Hoca da
-"Eşeğimin bastığı yerdir."Demiş.Arkadaşları gülünce de
-"İnanmıyorsanız ölçün ." demiş.
-"Hoca Dünya nın merkezi neresidir" diye sormuşlar.Hoca da
-"Eşeğimin bastığı yerdir."Demiş.Arkadaşları gülünce de
-"İnanmıyorsanız ölçün ." demiş.
2 sayfadaki 4 sayfası • 1, 2, 3, 4
2 sayfadaki 4 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz