Araba camlarının bir yerlerine sert bir darbe geldiğinde ned
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Araba camlarının bir yerlerine sert bir darbe geldiğinde ned
Araba camlarının bir yerlerine sert bir darbe geldiğinde neden yuvarlak yuvarlak çatlaklar oluşur?
Otomobil sanayisinin ilk dönemlerinde, araba camları bildiğimiz pencere camından yapılırdı. Ancak, kaza durumlarında camın büyük parçalara ayrılarak fırlamasının ciddi yaralanmalara yol açabildiği görülünce, "katmanlı cam" tasarımına yönelindi. Şimdiki oto camları, "polivinil butiral"den yapılma saydam plastik bir katmanla birbirine yapıştırılmış iki katman halinde. Buna, "katmanlı cam" anlamında "lamine cam" da deniyor. Ayrıca, camlar "nikel sülfid" (NiS) ilave edilerek hazırlanan erimiş camın hızlı soğutulmasıyla elde edilen "sertleştirilmiş cam" türünden. Bu tür cam, şiddetli bir darbe sonucunda kırılsa dahi, büyük parçalara ayrılmak yerine, küçük parçalara ayrılıp "tuzla buz" oluyor. Parçaların ufak olmasından ve çoğunlukla aradaki plastik katmana yapışık kalmasından dolayı, yaralanma riski büyük oranda azalıyor. Orta şiddette darbeler "örümcek ağı" olarak nitelendirilen çatlak görüntülerine yol açarken, ufak darbeler karşısında oluşan minik kırıklar, darbe alanıyla sınırlı kalıyor ve plastiğe gömülerek, "çökük" bir alan oluşturuyor. Bu bölge bir bakıma, darbe sırasında, darbeye neden olan cisimle cam arasındaki temas bölgesinin izi. Zedelenen bölge bu yüzden, çoğunlukla "yuvarlak". Bazen, camın üst katmanı zedelenmiş iken, alt katmanın sağlam kalması dahi mümkün. Zedelenme etrafında yarıçapsal çatlaklar oluşmamışsa, hasar ilerlemiyor. Aksi halde, ilk anda gözle görülemeyen çatlakların, daha sonraki ısıl genleşme farklılıklarından ve mekanik salınımlardan kaynaklanan gerilim birikmeleri nedeniyle, bir iki gün içinde boydan boya ilerlemesi mümkün.
Bu tür camlar, yıllarca sorunsuz olarak kullanıldıktan sonra, sertlik kazandıran NiS içeriği nedeniyle, ansızın patlayıp paramparça olabilmekte. Seyrek de olsa karşılaşılan bu durum, bir kalite sorunu. Çünkü, imalat sırasındaki hızlı soğutmadan önce yapılan ısıtmanın, yeterince uzun süreli, 6 saate yakın tutulmasıyla, bu risk ortadan kaldırabiliyor. Bir başka sorun, şiddetli bir darbe karşısında parçalanan camın "bembeyaz" kesilmesi nedeniyle, sürücünün önünü göremez hale gelmesi. Bu durum bazen, aksi halde hafif atlatılabilecek kazaların, çok daha ağır faturalarla sonuçlanmasına yol açabiliyor. Buna karşı önlem, "lexan" da denilen "kırılmaz cam" kullanmak. "Lexan" aslında cam değil; akriliğe benzeyen, çok dayanıklı bir tür "polikarbonat reçineli termoplastik". Yeterince kalın olduğu takdirde, tabii mermiyi atan silahın türüne de bağlı olarak, kurşun geçirmeyebiliyor. "Kurşun geçirmez cam" diye anılan malzeme bu.
Otomobil sanayisinin ilk dönemlerinde, araba camları bildiğimiz pencere camından yapılırdı. Ancak, kaza durumlarında camın büyük parçalara ayrılarak fırlamasının ciddi yaralanmalara yol açabildiği görülünce, "katmanlı cam" tasarımına yönelindi. Şimdiki oto camları, "polivinil butiral"den yapılma saydam plastik bir katmanla birbirine yapıştırılmış iki katman halinde. Buna, "katmanlı cam" anlamında "lamine cam" da deniyor. Ayrıca, camlar "nikel sülfid" (NiS) ilave edilerek hazırlanan erimiş camın hızlı soğutulmasıyla elde edilen "sertleştirilmiş cam" türünden. Bu tür cam, şiddetli bir darbe sonucunda kırılsa dahi, büyük parçalara ayrılmak yerine, küçük parçalara ayrılıp "tuzla buz" oluyor. Parçaların ufak olmasından ve çoğunlukla aradaki plastik katmana yapışık kalmasından dolayı, yaralanma riski büyük oranda azalıyor. Orta şiddette darbeler "örümcek ağı" olarak nitelendirilen çatlak görüntülerine yol açarken, ufak darbeler karşısında oluşan minik kırıklar, darbe alanıyla sınırlı kalıyor ve plastiğe gömülerek, "çökük" bir alan oluşturuyor. Bu bölge bir bakıma, darbe sırasında, darbeye neden olan cisimle cam arasındaki temas bölgesinin izi. Zedelenen bölge bu yüzden, çoğunlukla "yuvarlak". Bazen, camın üst katmanı zedelenmiş iken, alt katmanın sağlam kalması dahi mümkün. Zedelenme etrafında yarıçapsal çatlaklar oluşmamışsa, hasar ilerlemiyor. Aksi halde, ilk anda gözle görülemeyen çatlakların, daha sonraki ısıl genleşme farklılıklarından ve mekanik salınımlardan kaynaklanan gerilim birikmeleri nedeniyle, bir iki gün içinde boydan boya ilerlemesi mümkün.
Bu tür camlar, yıllarca sorunsuz olarak kullanıldıktan sonra, sertlik kazandıran NiS içeriği nedeniyle, ansızın patlayıp paramparça olabilmekte. Seyrek de olsa karşılaşılan bu durum, bir kalite sorunu. Çünkü, imalat sırasındaki hızlı soğutmadan önce yapılan ısıtmanın, yeterince uzun süreli, 6 saate yakın tutulmasıyla, bu risk ortadan kaldırabiliyor. Bir başka sorun, şiddetli bir darbe karşısında parçalanan camın "bembeyaz" kesilmesi nedeniyle, sürücünün önünü göremez hale gelmesi. Bu durum bazen, aksi halde hafif atlatılabilecek kazaların, çok daha ağır faturalarla sonuçlanmasına yol açabiliyor. Buna karşı önlem, "lexan" da denilen "kırılmaz cam" kullanmak. "Lexan" aslında cam değil; akriliğe benzeyen, çok dayanıklı bir tür "polikarbonat reçineli termoplastik". Yeterince kalın olduğu takdirde, tabii mermiyi atan silahın türüne de bağlı olarak, kurşun geçirmeyebiliyor. "Kurşun geçirmez cam" diye anılan malzeme bu.
Onur- Süper Mod.
- Mesaj Sayısı : 1527
Kayıt tarihi : 20/06/07
Geri: Araba camlarının bir yerlerine sert bir darbe geldiğinde ned
paylaşım için saol
pInaR- Süper Mod.
- Mesaj Sayısı : 1216
Kayıt tarihi : 11/06/07
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz