Şizofreni,
2 posters
Şizofreni,
Şizofreni, davranışı, düşünmeyi ve duyguyu çeşitli şekilde etkileyen, sıklıkla kronik, kalıcı bir ruhsal hastalığı gösteren psikiyatrik bir tanıdır.
Tarihçesi [değiştir]
Şizofreni tarihinde iki önemli isim, Emil Kraepelin ve Eugen Bleuler’dir. Fransız psikiyatrist Benedict Morel, Adölosanda başlayan hastalığın yıkımla sonuçlanmasından dolayı şizofreniye Demans Prekoks adını vermiştir. Karl Kahlbaum katotonik şizofreniyi, Ewold Hecker aşırı garip acayip davranışlarla seyreden organize bozukluğu (hebefrenik) şizofreniyi tanımlamıştır.
Kraepelin, şizofrenik bozukluğun kognitif sürecini Demans, erken başlangıcını Prekoks olarak vurgulamıştır. Demans prekokslu hastalar uzun dönemde kötüleşen bir süreci vurgulamak için kullanılmıştır. Klinik olarak yaygın halüsinasyon ve hezeyan semptomları hastalığın akut dönem belirtileri olarak tanımlanmıştır.
Bleuler literatürde ilk kez demans prekoks yerine şizofreni terimini kullanmıştır. Kraepelin'in ileri sürdüğü gibi her hastada yıkımın (detoriorasyonun ) olmadığını; duygu, düşünce ve davranışta yarılmayı (skizis) ortaya atmıştır. Şizofrenide çağrışımlarda (Assosiasyonda) enkoherans, duygulanımda (Affektivitede) küntlük, duygu düşünce ve davranışta ikilemler (Ambivalans), kişinin dış alemden çekilerek kendi iç alemine dönmesi (Autism) 4 A belirtisinin olduğu birincil; hezeyan, halüsinasyonlar ve diğer belirtileri ikincil belirtiler olarak değerlendirmiştir.
Psikobiyolojinin ve modern psikiyatrinin kurucuları olan Meyer, Sullivan, Longfield ve Schneider şizofreninin ve diğer ruhsal hastalıkların yaşam stresine karşı tepki olarak geliştiğini ileri sürerek “Reaksiyon” terimini kullanmışlardır. İnterpersonel psikoanalitik okulun kurucusu Sullivan, şizofrenide hem bir semptom, hem de bir neden olarak sosyal izolasyon olduğunu vurgulamıştır. Kretschmer şizofreninin daha çok astenik, atletik, displastik tiplerde; bipolar bozukluğun ise daha çok piknik tiplerde görüldüğünü vurgulamıştır.
G. Longfield, şizofreni ve şizofreniform psikoz ayırımını yapmıştır. Şizofrenide, depersonalizasyon, otizm, duygusal küntlük, sinsi başlangıç, derealizasyon, gerçeği test etme yeteneğinin bozukluğunu vurgulamıştır. Schneider, şizofrenide birincil ve ikincil dereceden semptomları belirtmiştir.
[url=][/url]
Semptomlar [değiştir]
[url=][/url]
Birincil dereceden semptomlar [değiştir]
Tarihçesi [değiştir]
Şizofreni tarihinde iki önemli isim, Emil Kraepelin ve Eugen Bleuler’dir. Fransız psikiyatrist Benedict Morel, Adölosanda başlayan hastalığın yıkımla sonuçlanmasından dolayı şizofreniye Demans Prekoks adını vermiştir. Karl Kahlbaum katotonik şizofreniyi, Ewold Hecker aşırı garip acayip davranışlarla seyreden organize bozukluğu (hebefrenik) şizofreniyi tanımlamıştır.
Kraepelin, şizofrenik bozukluğun kognitif sürecini Demans, erken başlangıcını Prekoks olarak vurgulamıştır. Demans prekokslu hastalar uzun dönemde kötüleşen bir süreci vurgulamak için kullanılmıştır. Klinik olarak yaygın halüsinasyon ve hezeyan semptomları hastalığın akut dönem belirtileri olarak tanımlanmıştır.
Bleuler literatürde ilk kez demans prekoks yerine şizofreni terimini kullanmıştır. Kraepelin'in ileri sürdüğü gibi her hastada yıkımın (detoriorasyonun ) olmadığını; duygu, düşünce ve davranışta yarılmayı (skizis) ortaya atmıştır. Şizofrenide çağrışımlarda (Assosiasyonda) enkoherans, duygulanımda (Affektivitede) küntlük, duygu düşünce ve davranışta ikilemler (Ambivalans), kişinin dış alemden çekilerek kendi iç alemine dönmesi (Autism) 4 A belirtisinin olduğu birincil; hezeyan, halüsinasyonlar ve diğer belirtileri ikincil belirtiler olarak değerlendirmiştir.
Psikobiyolojinin ve modern psikiyatrinin kurucuları olan Meyer, Sullivan, Longfield ve Schneider şizofreninin ve diğer ruhsal hastalıkların yaşam stresine karşı tepki olarak geliştiğini ileri sürerek “Reaksiyon” terimini kullanmışlardır. İnterpersonel psikoanalitik okulun kurucusu Sullivan, şizofrenide hem bir semptom, hem de bir neden olarak sosyal izolasyon olduğunu vurgulamıştır. Kretschmer şizofreninin daha çok astenik, atletik, displastik tiplerde; bipolar bozukluğun ise daha çok piknik tiplerde görüldüğünü vurgulamıştır.
G. Longfield, şizofreni ve şizofreniform psikoz ayırımını yapmıştır. Şizofrenide, depersonalizasyon, otizm, duygusal küntlük, sinsi başlangıç, derealizasyon, gerçeği test etme yeteneğinin bozukluğunu vurgulamıştır. Schneider, şizofrenide birincil ve ikincil dereceden semptomları belirtmiştir.
[url=][/url]
Semptomlar [değiştir]
[url=][/url]
Birincil dereceden semptomlar [değiştir]
- Kendi düşüncelerinin yüksek sesle söylendiğini işitme.
- Kendisine emir veren yönlendiren seslerin işitilmesi.
- Kendisiyle kavga eden tartışan seslerin işitilmesi.
- Somatik pasivite.
- Düşünce çalınması.
- Düşünce yayınlanması.
- Düşünce sokulması.
- Hezeyansal algılar.
- Duygu, düşünce ve davranışta kontrol edilme ve etkilenme hezeyanlar
Onur- Süper Mod.
- Mesaj Sayısı : 1527
Kayıt tarihi : 20/06/07
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz